reverie

Bu Blogda Ara

Cumartesi, Ekim 14, 2006

letter for tomorrow


Bu gece yine senin hayalinle isindim...yanaklarima sarilmis ellerin tenime bilinmeyen bir simyanin merhemi gibi tenimi canlandirdi, oysa yasamdan bu kadar uzak bir varlik; geri donmeye ozlemli ama bir o kadar da caresiz ve bitkin...kalbimdeki yorgunluk artik acitmaz oldu,mevsimler degisti, yillar gecti, gecmise dair ne hatirliyorum diye sorsalar onlara anlatacagim tek bir ruyam var...

Mevsimler yaz oldu deseler de icimde kisin en acimasiz firtinalari kopuyor, titriyorum bunlari yazarken ama kendime verdigim son vasiyet olarak yaziyorum, seni kelimelerde olumsuzlestiriyorum;yapabilecegim tek yerde...sen bunlari bilmesen de bilen o kadar cok melek var ki...gece aglarken dalip sabah onlarin sildigi gozyaslarimdan geriye tertemiz bir umut kaliyor...belki bugun diye uyanmaktan hic usanmayacagim sanirim...her kisin sonu baharsa ve ben bu bahari olumde tadacaksam inan olume bile gozumu kirpmadan giderim...ben seni unutamayacak kadar aciz; senin icin herseyini verebilecek kadar cesurum...

Dusuncelerimdeki girdabin icinde kayboluyorum, topragin rengi kirmizi gogun rengi ise her zamanki gibi siyah...ve ben bu karanligin icinde umudu sakliyorum, kimbilir belki yolun bu tarafa duser diye...o zaman bu topraklar altina serdigim kirmiz hali olsun...karanlik gozyuzu ise butun renklerin efendisi senin hakimiyetinin sembolu olsun...

Mektuplar yaziyorum yarina...hic okumayacagin nedenini sorma tipki seni niye sevdigimi sorman gibi...bunun da cevabinin olmadigini biliyorsun elbet, sen ben ayni nefesi solumayacak iki farkli zamanin insanlariyiz sanki...ben yarini yazarken sen bugunu yasiyorsun...ve korkak bir saklambac oyuncusu gibi hic yerimden kimildamadan sana sadece bunlari yaziyorum...okudugunda ben zaten yaninda olamiyacak kadar uzakta olacagim...

Hiç yorum yok: