reverie

Bu Blogda Ara

Cuma, Kasım 03, 2006

welcome the end


hayat benim icin hep iki kisilikti, kendim ve yalnizligim...aynadaki gordugum yansimama anlattim gozyasimin nedenini, saklandim...aglamak zayiflik gibiymis gibi acimasiz davrandim ve ilk defa dillendirmekten cekinmeden anlatmasi en zor kisiye cekinmeden soyluyorum, adi askti bu acinin...kim derse desin hic inandirici olamadi tesellinin o masalsi cumleleri, ben kendim intihari secmistim bu saplantinin tamamiyle esiri olarak...

sokak kedilerinden farksiz siginacak bir ara sokak aradim yagmurlu gecelerde, karanligin icinde gordugum hayallerle seviserek ogrendim askin tadini, cunku hep hayalimdeki dunyada asik olmus ve gunesin umutlarina kadar yasayamamisti bu hayaller...karamsar dediler adima; layik olmak istermiscesine sevdim geceyi, kendimi fisildadim tanimadigim insanlara, islak ve titrek...bir duyan olsun da istemezdim acikcasi...

her ask acimasiz bir sel, erezyon, kalbimden koklu agaclari alip goturdu ve duygusuz bir col birakti ardinda...bense ne istedigini bilmeyen bir sair oldum bu belirsiz saatlerde...zaman ilaci olamazdi melankolinin, her saniye daha buyuk yorgunluk, olume yaklasan sessizligin son nefesleri, ve bitmis bir hikaye...gozlerdeki derin bakislarda gecmisin film kareleri tekrarlandikca sona dogru yaklastigimi hissediyorum...iste o zaman uyanacagim...

as long as you believe...

Hiç yorum yok: